- Nisan 29, 2019
- By neosante
- Biorezonans
Epigenetiği etkileyen duygular
Bilim dünyasının elinde bulunan verilerle bize şuana kadar DNA’nın değiştirilemez olduğu öğretilmişti. Bu durumun tersini kabul etmek elbette çok zor. Çünkü DNA’mız ile doğarız, büyürüz, yaşarız. Aşırı ve etkili müdahaleler haricinde bırakın DNA’yı değiştirmeyi, vücut içinde veya dışında etkileşim bile yapılamaz. Şimdiye kadar DNA ile ilgili en emin olduğumuz nokta bu idi.
Gelişen bilim dünyasının yeni keşifleriyle, DNA’nın kendisini değil ama Epigenetik denilen yan/ufak değişikliklerin olabildiğidir ve bu değişimler muhtemelen birçok başka şey yanında yoğun duygusal yaşanmışlıklarla da olabilmektedir.
Özellikle hayal kırıklığı, korku ya da öfke, stres duygularının yoğun şekilde yaşanmasının epigenetik denilen birtakım değişiklikler yapabildiği ve epigenetiğin etkisi ile bu değişikliklerin nesiller arasında aktarılarak bir sonraki nesilde bu şekilde yoğun ve kötü duyguların aktarıldığı anlamına gelebileceği anlaşılmış durumda…
Ailemize – köklerimize ait kötü ve travmatik yaşanmışlıkların (bunları biz yaşamamış olsak bile) dış dünyayla bağımızı nasıl etkilediğini ya da hayata bakışımızda nasıl büyük bir rol oynayabildiğini bu gelişmeler ışığında artık daha iyi anlayabiliyoruz.
Bir travma yaşadığımızda yani baş edemediğimiz bir olayla karşı karşıya kaldıgımızda doğal olarak önce kendimizi kapatır ve sonra, belki de çoğu zaman hemen ya da süreç içerisinde birtakım psikolojik semptomlar yaşamaya başlayabiliriz. Bu travmatik olayın etkisi ile bunalıp normalde yapmayacağımız duygulanımlar ve davranışlar içerisine girebiliriz. Travmanın büyüklüğüne göre kendimizi dünyaya kapatma halinin ve beraberindeki psikolojik arazların kronikleştiğini deneyimleyebiliriz. Bu tamamen anlaşılabilir bir durumdur.
İşte bu “travma hali”nde oluşan duyguların bir yaşam alışkanlığı gibi, epigenetik üzerinden nesilden nesile aktarılıyor olabildiğini artık biliyoruz. Yani kişi gerçek bir sebep yok iken bile kendisini (bir onceki nesilde yaşanılana benzer olarak) travmatik bir durum sonrasındaki benzer duygulanımlar içersiinde bulabilir ve bu hal o kişinin eski yaşanmışlıkları ile ilgili olabileceği gibi nesiller arası aktarım denilen şeyle de bağlantılı olabilir.
Bu konunun gelecekte çok daha fazla konuşulur olacağını göreceğimizi düşünüyoruz… Şimdiden buraya not düşmüş olalım 🙂
Geleceğin teknolojileri: Biorezonans dünyası
Biorezonans Temel Bilgiler
Rezonans terimi fransızca kökenlidir, bir fizik terimidir. İki frekansın birbiri ile etkileşime girmesi ve birbirine uyumlanmasına “rezonansa girmek” denilir.
Read MoreBiorezonans Nedir?
Rezonans; kelime anlamı olarak iletişime geçme ve uyumlanma demektir. İki sinyal rezonansa girdiğinde birbiriyle etkileşir, etkileşimden dolayı eninde sonunda uyumlanır.
Read MoreEpigenetiği etkileyen duygular
Gelişen bilim dünyasının yeni keşifleriyle, DNA’nın değiştirilebileceğini ve ince titreşimlere bile reaksiyon alındığı tespit edilmiştir.
Read More